FIRAT İŞBECER
Pozitron Kurucu Ortağı
CV için tıklayınız
Pozitron Kurucu Ortağı
CV için tıklayınız
Robert Lisesi mezunu olup devamında da Galatasaray Üniversitesi bitirmiş birisi olarak bir gazetede teknoloji hakkında 15 günde bir yazılar yazmaya başladığını ve ilk yazısının internetteki spor sitelerinin yapısı, yeni portalların nasıl geliştiği konusunda bir araştırma olduğunu ve Hürriyet gazetesinde yayınlandığında 1000 tane mail aldığını ve merkez medyanın gücünü ilk o zaman gördüğünü anlatarak konuşmasına başlayan İşbecer, gazetelerdeki teknoloji yazarlığının bazı sebeplerden dolayı çok da hoşuna gitmediğini farkedince bir süre radyoculuk yaptığını, Galatasaray Üniversitesi mezunu birisi olarak Fransızca'sını daha geliştirebilmek için Sorbonne Üniversitesi'ne yüksek lisans için başvurduğunu ve ilk etapta kabul edilmediğini ancak pes etmeyerek girişimciliğini kanıtlarcasına yetkilileri ikna ederek kendisini kabul ettirdiğini anlattı.
2 sene Paris'te kaldığında açık hava müzesi halinde duran 300-400 senedir çivi çakılamayan Paris'in, yaşlı nüfusun durağanlığının insanı ister istemez etkilediğini ve ülkemizdeki hızlı değişim ile kıyaslayınca bu ülkenin kendisine göre olmadığını anladığını, ülkemize döndüğünü, Pozitron adındaki kurdukları şirketin küçük olmasına rağmen hedeflerini iyi seçmeleri sonucunda güzel başarılar elde ettiklerini, mobil uygulamalar yazarak büyüdüklerini hatta İŞ BANKASI'na mobil uygulama yazabilmek için dev bir şirketle yaptıkları mücadeleyi ve işi alıp başarıyla tamamlayarak büyük prestij kazandıklarını da söyledi.
Çılgın girişimciliğin problemli olduğunu, asıl gerekli olanın ölçekli girişimcilik olduğunu, iş planı ve ölçeklendirme yapıldığında çok daha verimli sonuçlar elde edilebileceğine değindi.
ABD ziyaretlerinin iş hayatı ve işleyişi olarak girişimciye çok şey katacağını söyledikten sonra, insan ilişkilerinde tamamen hıza dayalı iletişim kurmaları nedeniyle bize göre kibarlık sayılabilecek kelimeleri lugatlerinden çoktan çıkartmış ve direkt uygulamaya geçmiş olduklarını anlattı.
Girişimciliğin artık bireysellikten uzaklaştığını, diğerleriyle ortak iş yapabilme yeteneğine de çok ihtiyaç olduğunu ekledikten sonra yeni iş alanlarına açılabilmek için güçlü olmadığınız dallarda kendinize iş ortakları alabilmenizin de şirketinizi büyüteceğini unutmamak gerektiğini söyledikten sonra bencilliğin girişimcilikte yeri olmadığını hatırlattı.
Sosyal medyanın da gelişimiyle iş yaptığınız kişilerin profillerinizi inceleyerek hakkınızda önyargılara sahip olabileceğini ve bu konuda çok da rahat olunmasının bazı olumsuz sonuçları olabileceğine değinmiştir.
Yaptığımız farklı işleri hayatımızda güzel konumlandırabilirsek, bu durumun farklı alanlarda gelişebilmemiz adına faydalı olabileceğini söyleyerek konuşmasını sonlandırmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder